Makaleler

Ofislerde Akustik Konforun Sağlanması

Tasarım aşamasında çoğu zaman ikincil bir öneme sahip olarak görülen akustik düzenleme, o mahali sürekli olarak kullanan kişiler için oldukça yüksek öneme sahiptir. Sesin etkilerinin kişiden kişiye değişmesi ve gözle görülür olmaması ses üzerine olan çalışmaların göz ardı edilmesine sebep olmaktadır. Ancak aynı hacmin giderek daha fazla kişi tarafından paylaşılması, ofisler için akustik tasarımı bir lüks olmaktan çıkarıp kritik bir konuma getirmiştir. Özellikle açık ofislerin yaygınlaşması ve bu ofislerde yaşanılan işçi sağlığı ve çalışma verimi ile ilgili sorunların ortaya çıkması ile bu konuda çok sayıda araştırma yapılmış ve standartlar yayınlanmıştır.

Örnek Açık Ofis

Doğru Uygulamalar İçeren Bir Açık Ofis

Çalışanlar akustik konfor elde etmenin yolunun çoğu zaman kendilerine ait bir odadan geçtiğini düşünürler. Ancak rahat bir çalışma ortamı, mekanı odalara ayırmadan, akustik tasarımın titizlikle yapılması ile de pekala mümkündür. Hatta bazı çalışmalar, ortak bir çalışma alanında ve birbirlerini rahatsız etmeden çalışan insanların, birbirlerinden tamamen yalıtışmış olarak insanlardan daha konforlu olduğunu göstermektedir.

Ofislerde aranılan akustik özellikler özetle aşağıda verilen üç başlık altında incelenebilir.

  • İletişim Kolaylığı
  • Gizlilik
  • Arka Plan Gürültüsü

Her biri birbiri ile bir noktada ilişki içerisinde olan bu faktörler, ofis ortamındaki ses dokusunun verimli çalışma ve iletişime elverişli olmasını amaçlar. Aşağıda bu faktörler ile ilgili açıklamalar yapılmıştır.

İletişim Kolaylığı

Ofislerin akustik düzenlemesinde problemlerin pek çoğunun temelini gereğinden yüksek ses iletimi oluştursa da, bazı noktalarda iletişim kalitesinin arttırılmasına yönelik çalışmalar da gerekmektedir. Çalışanlar arasındaki toplantılar ya da kısa görüşmeler için konforlu mahallerin hazırlanmış olması ve bu mahaller içerisinde gerekli ses iletim kalitesinin sağlanması akustik konforu arttırmakta ve çalışma verimini arttırmaktadır.

Ofislerde iletişim kolaylığı geleneksel olarak Articulation Index (AI) adı verilen parametre ile ölçülmektedir. Bu parametre konuşmacı ses seviyesini arka plan gürültüsü ile karşılaştırarak konuşmanın ne oranda ayırt edilebilir olduğunu inceler. Bu parametre çınlama etkilerini hesaba katmamasından ötürü STI ya da SII gibi parametrelerden daha basit bir ölçüm yöntemi sunar ve ofislerde kullanım için son derece uygundur. Ancak 2012 yılında yayınlanan ISO 3382-3 standartı, daha detaylı bir inceleme yöntemi olan STI parametresini benimsemiştir.

Gizlilik ve Dikkat Dağıtıcı Seslerin Kontrolü

Ofis içerisinde gerçekleşen konuşmaların pek çoğu yalnızca belirli bir kaç kişiyi ilgilendirir niteliktedir. Bu konuşmaların gereğinden fazla kişiye ulaşması bazı durumlarda bilgilerin gizliliği için, bazı durumlarda da bu bilgiye ihtiyacı olmayan kişilerin konuşmayı duyarak dikkatlerini kaybetmelerinden ötürü sıkıntı yaratmaktadır.

Gizliliğin ölçümü, Privacy Index (PI) adı verilen parametre ile yapılmaktadır. “0” ile “1” arasında değer alan bu parametrenin “0” değeri alması gizliliğin olmadığı, “1” değeri alması da mutlak gizliliğin olduğu anlamına gelmektedir.

Ofis içerisindeki bir çalışanın dikkati dağılmadan çalışmasını sürdürebilmesi için PI değerinin %80 ve üzerinde olması gereklidir. Bu, başka bir konumdaki konuşmacının söylediklerinin yarısından fazlasının anlaşılmaması anlamına gelmektedir ve ancak böyle bir durumda çalışanlar dikkatini toplayabilmektedir.

Gizliliğin sağlanması için gerekli olan PI değeri %95 ve üzerindeki değerlerdir. Bu aralıkta konuşmacının söyledikleri tamamen anlaşılmazdır ve yüksek gizlilikteki bilgilerin paylaşılmasına uygundur.

Herhangi bir akustik uygulama görmemiş bir açık ofiste gizlilik indeksi %10 kadar düşük olabilir. Bu durumlarda çalışanların ister istemez birbirlerini rahatsız etmesi ve çalışma veriminin düşmesi kaçınılmazdır.

2012 yılında ortaya çıkan ISO 3382-3 standardı, gizliliği rd ve rp şeklinde iki parametre ile incelemektedir. Bu yaklaşımda rd dinleyicinin konuşmasının STI (konuşma anlaşılabilirliği) değerinin “0,5” altına düştüğü uzaklık olarak belirlenmiştir ve konuşmacının ne kadarlık bir alan içerisinde dikkat dağıtıcı olduğunu belirtir. rp değeri de STI’ın 0,2 altına indiği mesafe olup gizli iletişim için gerekli uzaklığı belirtir. Bu standart, ofisteki ses düzeyinin kaynaktan alıcıya olan uzaklığa bağlı düşümünü de D2,S adında ayrı bir parametre incelemektedir. D2,S, ofisin beraber çalışma için ne kadar uygun olduğunu gösteren bütüncül bir parametredir.

Pivsalcons

Arka Plan Gürültüsü

Gürültünün en basit tanımı istenmeyen ses olup çoğu zaman bu sesler psikolojik ya da fizyolojik boyutta insanları olumsuz etkiler. Yüksek gürültü, gürültünün tipine de bağlı olarak insanlarda yorgunluk, sinir ya da korku gibi olumsuz etkilerin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Gürültünün kişiyi ne oranda etkileyeceği aşağıdaki etmenlere bağlıdır.

  • Gürültünün tonu (alçak frekans, yüksek frekans vb.)
  • Gürültünün bilgi içerip içermemesi (konuşma vb.)
  • Gürültünün kimin tarafından yapıldığı ve kontrol edilip edilemediği
  • Gürültünün o ortama uygunluğu, gerekliliği
  • Gürültünün ani bir şekilde şiddetlenip şiddetlenmediği
  • Gürültünün sağlık sorunu yaratma ihtimali
  • Odanın çınlama süresi ve gürültüye katkısı

Tüm bu unsurlar göz önüne alınarak gürültü kaynaklarının belirlenmesi ve gürültü önlemlerinin alınması gereklidir. Gürültünün yalnızca tek bir sayısal değer ile ölçümü bu noktada yetersiz kalmaktadır ve kontrollerde gürültünün şiddetinden ziyade ne oranda rahatsız edici olduğu dikkate alınmalıdır.

Ofis Akustiğinin İyileştirilmesi

Mimari Düzenlemeler

Ofis içerisindeki ses dokusunun incelenerek hangi bölgede ne kadar gürültüye izin verilebileceğinin tespiti mimari düzenlemelerin ilk aşamasını oluşturur. Açık ofislerde gürültülü ortak çalışma alanları ve konsantrasyon gerektiren çalışma bölgeleri ayrılmalı, yüksek trafik içeren noktalara olan uzaklıkları belirlenmelidir. Çalışanların birbirlerine olan uzaklıkları, masalarında ne yönde oturdukları, ara duvar ve bariyerlerin tasarımı gibi detayların tümü bu aşamada çözülmektedir ve akustik konforun eldesinde çok büyük öneme sahiptir.Bazı durumlarda dikkatli çalışma için özel odaların da ayrılması mümkündür. Bu odalar rahatsız edilmemek isteyen kişilerin geçici olarak kullanabileceği ortak odalardır.

Örnek Ofis Gürültü Haritası

Örnek Ofis Gürültü Haritası

Oda Çınlama Süresi

Özellikle yüksek tavanlı ofislerde ve atrium, galeri gibi büyük hacimlerde gürültünün kontrolü için oda çınlama süresinin belirli limitlere çekilmesi gerekmektedir. Bu şekilde gürültü en kısa zamanda yutularak odada biriken gürültü miktarı azalır. Daha ufak hacme sahip ofislerde ise çınlama süresi önemsizleşmektedir ve münferit yansımaların incelenmesi önem kazanır.

Yansımaların Kontrolü

İki çalışan arasındaki konuşma iletimi, çevre yüzeylerin yansıtma özellikleriyle birebir ilişkilidir. Masalar arası bariyerlerin yüksekliği, tavandaki panel ve armatürler, çevredeki pencere ve mobilyaların yerleşiminin tümü yansımaların miktarını belirleyen etmenlerdir. İki çalışanın tam arasında kalacak şekilde tavana monte edilen bir difüzör ya da armatür kuvvetli bir yansımaya sebep olabilmektedir. Buna benzer olarak cam önünde ve köşede yer alan bir çalışanın sesi diğer çalışanlara çok daha kuvvetli ulaşacaktır.

Yansıma kontrolleri, istenilen gizlilik ve akustik konfor değerlerinin elde edilebilmesi için mimari planlar üzerinde titizlikle yapılmalı ve daha sonra da bilgisayar modelleri kullanılarak doğrulanmalıdır. Bu konuda EASE, CATT ve ODEON yazılımları kullanılabilecek olup ISO 3382-3 desteğini ekleyen son versiyonları ile CATT ve ODEON ön plana çıkmaktadır (2013 Ağustos).

Yalıtım

Ofis içerisinde ayırıcı olarak kullanılan duvar ya da bariyerlerin yalıtım düzeyi, gizliliğin önemli bir belirleyicisidir. İstenilen yalıtım düzeylerinin elde edilebilmesi için mimari düzenlemelerin yapılması sonrasında fiziksel olarak ayrılmış mahaller arasında yalıtım düzeylerinin belirlenerek detayların bu kriterlere göre oluşturulması gereklidir.

Sesin tüm hava geçişlerinden ilerleyebilmesi ve katılar içerisinde de titreşim yollu iletim sağlanmasından ötürü yalıtım titizlikle ele alınması gereken ve başarı elde etmenin nispeten zor olduğu bir alandır. Ofis çalışanları arasındaki partisyonlar, kapılar ve kapalı mahaller arasındaki duvarlarda sıkça incelenmesi gereken yalıtım düzeyi, genellikle STC ya da  Rw parametreleri ile ölçülür.

Gürültü Maskeleme

Her türlü mimari düzenlemenin yapılması ve tüm önlemlerin alınması sonrasında bile, yakın mesafede bulunan çalışanların konuşmaları, yeterli şiddette olmaları durumunda arka plan gürültüsünden sıyrılarak dinleyici tarafından anlaşılabilir olacaktır. Bu sebeple ofislerde çok düşük bir arka plan gürültüsü istenmemekte, hatta yapay olarak sabit bir miktar arka plan gürültüsünün ofis ortamına yayınlanması gerekmektedir. Bu gürültü, dikkat dağıtıcı diğer sesleri ‘maskeleyen’ ve herhangi bir bilgi içermeyen saf bir gürültüdür.

Gürültü maskeleme adını alan bu teknik, hoparlör sistemleri ve dijital ses kaynakları kullanarak yapay biçimde ortama gürültü yayınlama prensibine dayalıdır. Oldukça düşük seviyelerdeki bu gürültü kişiyi rahatsız etmeyip kolayca uyum sağlayabileceği şekilde düzenlenmektedir. Bu gürültünün homojen olarak dağıtılması ve rahatsız edici olmaması için bir elektroakustikçinin sistemi titizlikle çalışması gerekmektedir. Gürültü maskeleme, tüm ideal şartların sağlanmasına rağmen %80 PI değerini geçemeyen pek çok ofis için kaçınılmaz bir uygulamadır ve yaygın olarak kullanılmaktadır.

Maskelenmemiş Konuşma

Maskelenmemiş Konuşma

Maskelenmiş Konuşma

Maskelenmiş Konuşma

Açık Ofislerde Öne Çıkan Uygulamalar

Hiçbir önlem alınmamış bir açık ofiste, aralarında 2 metre mesafe olan iki çalışan arasındaki gizlilik yaklaşık %10 düzeyinde olacaktır. Bu değerin arttırılması için ilk akla gelen önlemler aşağıdaki gibidir.

Çalışanlar arasına bariyer yerleştirilmesi

Çalışanlar arasına yerleştirilecek bariyerler 20dB’e kadar yalıtım sağlayabilecek olup gizlilik için atılması gereken ilk adımı oluştururlar. Yapılan çalışmalar çalışanları tamamen birbirinden yalıtmak yerine bu bariyerlerin baş hizasını geçmeyecek yükseklikte yerleştirilerek çalışanların birbirlerini görebilmelerini sağlamanın daha çok fayda getirdiğini göstermiştir. Bu durumda çalışanlar karşılarındakinin farkında olup seslerini daha iyi ayarlamaktadır.

Oturma yönlerinin ayarlanması

Çalışanların birbirlerine karşılıklı oturması ile 90° dönmüş olmaları ses seviyesinde 8 dB’e kadar bir değişikliğe sebep olabilir. Bu sebeple çalışanların farklı yönlerde oturmaları gizlilik için önemli bir unsurdur.

Tavan plakalarının yutucu yapılması

Konuşmalar çalışanlar arasında en kuvvetli olarak üzerilerinde yer alan ortak tavan tarafından yansıtılacaktır. Tavan plakalarının yutuculuğu bu yansımaların şiddetini belirleyen en önemli unsur olup bu nedenle ofislerde genellikle en yüksek yutuculuk sınıfından materyaller tercih edilmektedir.

Gürültü maskeleme sistemi kurulması

Düşük bir ortam gürültüsü her türlü yalıtım önlemine rağmen etraftan gelen seslerin son derece anlaşılabilir olmasına sebep olabilir. Bu seslerin örtülmesi ve anlaşılmaz olması için standartlara uygun bir gürültü maskeleme sisteminin titizlikle uygulanması hızlı ve etkili bir biçimde gizliliği arttıracaktır.

Çınlama süresinin düşürülmesi

Özellikle küçük ofislerde duvar alanlarının en az %25’ine uygulanacak ses yutucu malzemeler toplam çınlamayı düşürecek ve yansıma miktarını azaltacaktır. Bu değişiklik gizliliğin artmasını sağlayacaktır.